Aşağıdaki parçalardan hangisi bir edebiyat metninden alınmış olamaz?
A)
Mutluluk,
Diyordu adam.
Her konuda
Tekrara düşecek kadar
Rahat olmak
B)
Üç beş dakika sonra sarayın ceviz kaplamalı, sedef işlemeli kapısından uzun boylu, gür saçlı, pala bıyıklı bir levent girdi içeri. Kalın siyah kaşlarının altında iri gözleri ışıl ışıl parlıyordu. Harputlu Zülfü diye çağrılan bu neferin kula, merde, namerde ihtiyacı olmayacak kadar serveti vardı. Harput'un eteğindeki büyük çiftliğinde hayvanlarına bakıp tarlalarını sürerek geçinir giderdi.
C)
Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapıların da hasar görüp can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır.
D)
Ahırın avlusunda oynarken aşağıda, gümüş söğütler altında görünmeyen derenin hüzünlü şırıltısını işitirdik. Evimiz iç çitin büyük kestane ağaçları arkasında kaybolmuş gibiydi. Annem, İstanbul'a gittiği için benden bir yaş küçük olan kardeşim Hasan'la artık Dadaruh'un yanından hiç ayrılmıyorduk. Bu, babamın seyisi, yaşlı bir adamdı. Sabahleyin erkenden ahıra koşuyorduk. En sevdiğimiz şey atlardı.
E)
Neyyire Hanım'ın aşka açılan her kapıdan bir felaketin gireceğine dair sarsılmaz bir inancı vardı. Pek haksız da sayılmazdı hani. Yolu aşka uğrayıp da bedbaht olmamış tek fert yoktu ona göre dünya yüzeyinde. Dün- ya yüzünü gezmeye gerek yok.