Soru 1:
Kıdem tazminatıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
a) Kıdem tazminatı, 4857 sayılı İş Kanunu’nda da düzenlenmiştir.
b) Kıdem tazminatı işçi talep ederse, iş ilişkisi devam ederken de ödenebilir.
c) Kıdem tazminatına hak kazanmak için işçinin iş yerindeki çalışma süresi ve iş sözleşmesinin ne şekilde sona erdiği önemlidir.
d) Kıdem tazminatını çıraklar talep edemez.
e) Çalışma süresinin ne kadar sürdüğünün ispatı işçiye aittir.
Soru 2:
Kıdem tazminatıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
a) Kıdem tazminatına hak kazanmak için gerekli asgari çalışma süresi, tarafların anlaşmasıyla 4 yıl olarak düzenlenebilir.
b) İşçinin ölmesi halinde kanuni mirasçılar kıdem tazminatına hak kazanamaz.
c) Peşin ödeme suretiyle fesih yapılırsa, Yargıtay’a göre ihbar süresi mutlaka kıdeme eklenir.
d) Sözleşmenin “süreli fesih” bildirimiyle sona ermesi halinde fesih bildiriminin karşı tarafa ulaştığı tarih, kıdem süresinin sonu olacaktır.
e) Kıdem süresinin başlangıcı kural olarak işçinin fiilen işe başladığı tarihtir.
Soru 3:
Kıdem tazminatıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
a) İşçinin çalıştığı sırada, bir kerede ihbar önelini 6 hafta aşan rapor alması halinde bu süre (ihbar süresini 6 hafta aşan kısım) kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz.
b) Yargıtay, kıdemin hesabında uzun süreli ücretsiz izinlerin de dikkate alınmayacağı sonucunu benimsemiştir.
c) 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu uyarınca grev ve lokavt süreleri kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz.
d) Aynı işverenin aynı ya da farklı işyerlerinde geçen sürelerin birleştirilmesi için bu sürelerin aralıksız geçirilmiş olması gerekmektedir.
e) Yargıtay, mevsimlik işlerde kıdem süresinin her yıl çalışılan sürelerin toplanarak bulunması gerektiğini ve sözleşmelerde hüküm olmadığı sürece her mevsimdeki çalışmanın bir tam yıl olarak değerlendirilemeyeceğini belirtmektedir.