Müzelerin kuşaklar arası iletişim ve kültür aktarımı sağlamasındaki önemi nedir?
Kültürün zenginleşerek kuşaktan kuşağa aktarılma ve dolayısı ile yayılma imkânı ancak öğretilip öğrenildiği sürece mümkündür. Kültürün öğrenilmesine imkan sağlaması noktasında müzeler çok önemli bir kültür aktarımı rolünü üstlenirler. Müzeler bünyesinde organize etmiş olduğu atölye çalışması, kurs gibi etkinliklerle geleneksel bilgi ve birikimin hem taşıyıcısı hem de aktarıcısı olma rolünü üstlenmektedirler. Ancak tüm bu olumlu yönlerine rağmen kültürel mirasın aktarılması sürecinde müzelerin rolüne yönelik birçok eleştiri bulunmaktadır. Özellikle de somut olmayan kültürel mirasın aktarılması sürecinde yalnızca müzelerin bir çözüm olamayacağı düşünceleri bulunmaktadır. Kültürel mirasın aktarım sürecinde, bu mirası oluşturmakta olan sanatçılık ve sanat geleneğinin de sürdürülmesi ve korunması gerektiği ve bu bağlamda kültürel mirasın aslen kendi yaşam alanında korunmasının önemli olduğu yönünde eleştiriler bulunmaktadır. Sözlü bir kültür eserinin müzede sergilenmesi ile o ürünün aslından koparıldığını ve bu sebeple müze anlayışının değiştirilmesi zorunluluğu ifade edilmektedir. Özet olarak müzelerin koruma ve sergileme ve benzer geleneksel görevlerinden dolayı kültürel mirasın aktarılmasını sağladığı söylenebilir. Ayrıca günümüz müzelerinin bir eğitim kurumu gibi çalışarak kültürel mirasın öğrenilmesine bir ortam oluşturduğu görülmektedir. İlkokul ve ortaokul öğrencilerinin okul gezileriyle gerçekleştirdikleri ziyaretler ve bu ziyaretler sırasında müzelerdeki aktiviteler ve etkinlikler sayesinde öğrenciler kültürel miras ile buluşturmaktadır. Bu sayede kültürel mirasın genç kuşaklara yani yeni nesle aktarılması sağlamaktadır. Müzeler, teknolojik gelişmeler nedeni ile toplum ile sürekli artan bir etkileşim kurmakta ve daha fazla ziyaretçiye kültürel mirasın aktarılmasını sağlamakta dolayısı ile kültürel mirasın yeni nesillere aktarılmasında çok önemli bir rol üstlenmektedir.
